0224 452 22 02
0555 032 22 02
        Whatsapp Hattı

Glokom ve Selektif Lazer Tedavisi

Glokom (karasu hastalığı) yani göz tansiyonu, göz için basıncının görme sinirinde ve görme alanında hasar oluşturacak kadar yüksek olması sonucu görülen bir hastalıktır. Açık açılı glokom en sık görülen tipidir. Göz dokularını beslemek için göz içinde üretilen göz içi sıvısı bazı kanallarla göz dışına iletilir. Glokom, göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda tıkanıklık olması nedeniyle sıvının yeteri kadar boşalamaması ve buna bağlı olarak göz içi basıncının artması sonucu oluşur. Glokom geri dönüşümü olmayan görme kaybına neden olan bir hastalık olduğu için erken tanı ve tedavisi önemlidir. Göz içi sıvısının oluşumunu azaltarak veya dışarı akışını arttırarak tedavisi sağlanır. Günümüze kadar göz içi basıncını normal değerler düşürmek için göz damlası şeklindeki ilaçlar ilk tedavi seçeneği olarak kullanılmıştır. Ancak kullanılan damlaların maliyetinin yüksek oluşu, günlük kullanılma zorluğu, yan etkileri, yetersiz hasta uyumu göz tansiyonu damlalarının kullanımın engellemektedir. İlaç kullanmanın bu olumsuz yanlarına alternatif olarak geliştirilen argon lazer ltrabeküloplasti (ALT) yöntemi göz tansiyon tedavisinde ilk kullanılan lazer yöntemidir. Bu lazer yöntemi, yeteri kadar etkili olmaması ve lazer yapılan alanların tekrar kapanması nedeniyle yeteri kadar rağbet görmemiştir. Ancak son yıllarda geliştirilen ve Amerika sağlık örgütü FDA’in da onayladığı yeni tip lazer cihazı olan SELEKTİF LAZER TRABEKÜLOPLASTİ (SLT) açık açılı glokom tedavisinde dünyada güvenle ve yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Selektif lazer trabeküloplasti yöntemi ile göz içi sıvısının dışarı akışını sağlayan kanallardaki tıkanık düzeltilerek göz içi basıcını düşürür. SLT bunu yaparken yalnıca bu kanallardaki pigmentli hücreleri etkiler, pigmentsiz hücreleri ve bağ dokusuna etki etmez. Pigmentsiz hücreleri ve bağ dokusunu etkilemediği için oluşan açıklık yara iyileşmesiyle tekrar kapanmaz. Bu da duru kanalların daha uzun süreli açık kalması ve kapanmamasını sağlar. Bu özelliği SLT’yi diğer lazer tedavi yöntemlerinden üstün kılmaktadır. Bu avantajlı özelliğinden dolayı argon lazer trabeküloplasti uygulanıp başarısız olan hastalara selektif lazer trabeküloplasti uygulanınca hastaların %50’den fazlasının tedaviden yarar görmesini sağlamaktadır.

SLT’NİN GÜVENLİ, DOKULAR ÜZERİNDE SEÇİCİ VE UZUN SÜRELİ ETKİLİ OLMASI, MÜDAHALE SIRASINDA GEÇİCİ GÖZ İÇİ BASINCI ARTIŞI DIŞINDA BAŞKA BİR YAN ETKİYE NEDEN OLMAMASI, ALT’NİN ETKİLİ OLMADIĞI VAKALARDA DA ETKİLİ OLMASI, İLAÇLARIN SAHİP OLDUĞU OLUMSUZLUKLARA SAHİP OLMAMASI VE AMELİYATLARDA GÖRÜLEN CİDDİ KOMPLİKASYONLARIN OLMAMASI GİBİ ÖZELLİKLERİ SLT’Yİ GLOKOMDA ÖNEMLİ VE AVANTAJLI BİR TEDAVİ SEÇENEĞİ YAPMIŞTIR.